YOKSULLUK NAFAKASI

YOKSULLUK NAFAKASI NEDİR?

Türk Medeni Kanun - Yoksulluk nafakası

Madde 175- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.

Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.

Esas olan, yoksulluk nafakasının boşanma davasında karar kesinleşene kadar talep edilmesidir. Ancak Türk Medeni Kanun'un 178. maddesi gereğince, evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesinden doğan dava haklarının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde dava edilmesi de mümkündür. Dolayısıyla yoksulluk nafakası boşanma davası ile birlikte talep edilebileceği gibi, ayrı bir dava olarak da talep edilebilecektir.

YOKSULLUK NAFASINA HÜKMEDİLİRKEN EVLİLİĞİN BİTMESİNDE TARAFLARIN KUSURLARINA BAKILIR. KUSURLU TARAF LEHİNE YOKSULLUK NAFAKASINA HÜKMEDİLMEZ.

Yoksulluk nafakasına hükmedilirken evliliğin bitmesinde taraflardan hangisinin daha kusurlu olduğu önem arz eder. Boşanma davası ile birlikte talep edilmesi halinde, henüz karar verilmemiş olmakla yoksulluk nafakası için tarafların evlilik birliğinin bitmesindeki kusur oranları değerlendirilerek tedbiren karar verilebilecektir. Ancak kural olarak yoksulluk nafakası isteyen eşin boşanmadaki kusuru, nafakayı ödeyecek eşe kıyasla daha az olmalıdır. Dolayısıyla boşanmaya sebebiyet veren taraf lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmez.

YOKSULLUK NAFAKASINA HÜKMEDİLMESİ İÇİN TALEP EDENİN BOŞANMA İLE YOKSULLUĞA DÜŞMESİ GEREKMEKTEDİR.

Yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için, talep eden eşin boşanma ile yoksulluğa düşecek olması gerekmektedir. Burada kişini çalışma ya da başka şekillerde geliri olma durumuna bakılmaz. Dolayısıyla kişi maaşlı bir işte çalışsa dahi yoksulluk nafakası talep edebilecektir.

Hakim yoksulluk nafakasının miktarı, nevi ve şeklini serbestçe belirler. Hakim yoksulluk nafakasının irat şeklinde ödenmesine karar vermişse, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da ölmesi hallerinde kendiliğinden sona erer. Aynı şekilde alacaklı tarafın resmi olarak evlenmeyerek fiilen evli gibi yaşaması, haysiyetsiz hayat sürmesi ya da yoksulluğunun ortadan kalkması hallerinde ise dava yolu ile yoksulluk nafakasının kaldırılması talep edilebilecektir.

Nafaka miktarı hesaplanırken, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ve ödeme gücü göz önüne alınır. Dolayısıyla yoksulluk nafakasına hükmedilmesi halinde, itiraz için kişinin giderlerinin itiraz dilekçesinde belirtilmesi ve mümkün ise delillerinin dosyaya sunulması önemlidir. Çünkü sosyal ve ekonomik durum araştırmasında genellikle kişilerin brüt gelirlerine bakılmaktadır. Bu sebeple kira gideri, kredi ödemeleri gibi sabit giderlerin dosyaya sunulması nafaka miktarının değiştirilmesini sağlayabilir. Aynı şekilde yoksulluk nafakasının artırılması için de net gelir durumunun az olduğu delillerle ispat olunabilecektir.

YOKSULLUK NAFAKASININ MİKTARI SONRADAN ARTIRILABİLİR YA DA AZALTILABİLİR.

Yoksulluk nafakasına hükmedildikten sonra tarafların mali durumlarına göre hakkaniyetin gerektirdiği hallerde talep üzerine artırılması yahut azaltılması mümkündür. Bununla birlikte hükmedilen yoksulluk nafakasının mevcut deliller değerlendirilerek tamamen kaldırılması da mümkündür.

YOKSULLUK NAFAKASI İLE TEDBİR NAFAKASI ARASINDA FARK VAR MI?

Boşanma ile talep edilen yoksulluk nafakası, boşanma davası süresince tedbir nafakası olarak anılmaktadır. Boşanma davası kesinleştikten sonra ise tedbir nafakasına yoksulluk nafakası olarak devam olunmaktadır. Dolayısıyla bu iki kavram esasen aynı olup, amaçları da aynıdır.

Her olayın kendi içerisinde değerlendirilmesi önemlidir. Yukarıdaki bilgiler, genel bilgilendirme amaçlı olup hukuki tavsiye niteliğinde değildir. Hak kaybı yaşanmaması için avukat yardımından yararlanılmasını öneririz. İletişim bilgilerimize Anasayfadan ulaşabilirsiniz.